Yunus Duası Hazreti Yunus Aleyhisselam, Kur'an-ı Kerim'de ismi zikredilen peygamberlerdendir. Ninova halkına peygamber olarak gönderilmiştir. Yunus (A.S.) diğer peygamberler gibi tüm zamanını insanlara irşat etmekle geçirmiştir. Peygamberlikten önce sevilen ve güvenilen bir kişi olmasına rağmen, insanlar küfürlerinde ısrarcı oldular. Ancak o, hiç usanmadan tebliğ etti. İmana sadece iki kişi yanaşmış ve peygamberliğini kabul etmişti. Yunus (A.S.), onları gelecek bir azaptan korktuğu için tekrar davet etti. Karşılık alamayınca kalbi mahzun, dili zikirle oradan ayrıldı. Ninova'dan ayrılalı kırk gün olmuştu ki her yeri kara bulutlar kapladı ve uğultulu sesler duyulmaya başlandı. Ninova halkı o an anladı ki Yunus (A.S.)'ın haber verdiği azap geldi. Bunun üzerine hemen iman etmeye niyetlendiler fakat Yunus (A.S.)'ı bulamadılar. Yunus (A.S.) hiç yorulmadan tebliğde bulunduğu için kulaklarında birçok şey kaldı. Hemen birbirleriyle helalleşip yüksek yerlere çıkıp Rabb'lerine dua ve niyazda bulunup af dilediler. Yunus (A.S.) kavminden uzak olduğu için ümmetinden haberi yoktu. İçtihadını kullanarak bir gemiye binip oradan ayrılmak istedi. Gemi yolculuk ederken fırtınaya kapıldı. Gemidekiler, aramızdan biri uğursuz ve o uğursuzu bulmak için kura çekelim dediler. Kura Yunus (A.S.) çıktı ve peygamberi gemiden attılar. Hemen bir balık gelip onu kaptı. Allah'ın peygamberi artık bir balığın karnındaydı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de buyurmuştur ki: "Her peygamberin yapacağı müstecab (Allah tarafından kabul edileceğine dair söz verilen) bir duası vardır. Ben ise o duamı ahirette ümmetim için şefaat olarak saklamayı arzu ediyorum." (Buharî, Daavat, 1; Tevhid, 31, Müslim, İman, 334, 335). Her peygamberin mutlaka kabul edileceği bir duası vardır. Yunus (A.S.) da hiç durmadan "Lâ ilâhe illâ ente, sübhâneke, innî küntü mine'z-zâlimîn" (Enbiya Suresi, ayet 87) duasını ederdi. Anlamı: Ya Rabbi! Senden başka mabud yoktur. Seni noksanlıklardan tenzih ederim, ben şüphesiz zalimlerden oldum. Bu duayı hiç durmadan tekrar etti ve balık, Yunus (A.S.)'ı kıyıya götürüp bıraktı. Allah'ın kendisine lütfettiği bir ağacın altında dinlendi, iyileşti ve kavminin arasına geri döndü. Bu kıssa Kur'an-ı Kerim'de de şöyle anlatılmaktadır: 139 - Şüphesiz Yunus da gönderilen peygamberlerdendir. 140 - Hani o bir zaman dolu bir gemiye kaçmıştı. 141 - (Oradakilerle) kur'a çekmiş de kaydırılanlardan (yenilenlerden) olmuştu. 142 - Derken (denize atılmış ve) kendisini balık yutmuştu. (Kendi nefsini) kınıyordu. 143-144 - Eğer çok tesbih edenlerden olmasaydı, yeniden dirilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı. 145 - Biz onu hasta bir halde bir alana çıkardık. 146 - Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik. 147 - Biz onu (Yunus'u) yüz bin veya daha çok insana peygamber olarak gönderdik. 148 - O zaman ona iman ettiler de biz onları bir zamana kadar yaşattık. (Saffat Suresi) Bize düşen de tıpkı Yunus (A.S.) gibi sıkıntı anımızda Yunus duası diye bilinen Enbiya Suresi 87. ayeti çokça, binlerce hatta yüz binlerce okumalıyız. Kendimizi sürekli muhasebe etmeliyiz. |